Skip to main content

Kategori: SineBilgi

Sinematerapi

Sinematerapi konusuna değinmeden önce sinema, insan yaşamına ve hayallerine ilişkin konuları ele alış şekli, kullanılan ses ve görüntü efektleri, oyuncuların duygulara olan hakimiyeti, müzikleri ve daha bir çok yaratıcı özellikleriyle seyirciler üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Günlük hayatımızda meydana gelen zorlu bir olayı anlamaya çabalarken beğendiğimiz bir oyuncunun o hafta yeni başlayan sinema filminde benzer bir olayı, bizim yaşadığımızdan daha farklı bir şekilde, örneğin tarihi veya fantastik bir çerçevede oynadığını düşünelim.

okumaya devam et

Bağımsız Sinema

Bağımsız Sinema konusunda Türk sinemasında 1987-88’de başlayan, ama köklü olarak 1994’ten sonra ivme kazanan değişim-dönüşüm olgusu, bir çok yönden, bir önceki dönemle Temel farklılıklar ortaya koydu. Tümüyle değilse bile, büyük ölçüde var olan, geleneksel sinema sektörünün dışında gerçekleştirilen bu oluşum, giderek sinemamızda Bağımsızlar adlı bir kuşağın -ya da dönemin- başlangıcını oluşturdu.

okumaya devam et

Ulusal Sinema

Ulusal Sinema 1966-67 yıllarından itibaren bilinçli bir şekilde kullanılmaya başlanan bir kavramdır. Bu Halk Sinemasında olduğu gibi tabandan gelen bir hareket değildi. Metin Erksan, Halit Refiğ gibi rejisörler, Türk Film Arşivi gibi kurumlar tarafından teorisi yapılmış bir sinema biçimidir. ‘Ulusal Sinema kavramı bir yandan Halk Sinemasına, bir yandan da batı sineması hayranlığına karşı bir tepkiden doğmuştur.

okumaya devam et

Yeşilçam Sineması

Yeşilçam Sineması ve genel olarak Türk Sinemasının kimliği, tarihi üzerine yorum getirme, doğru saptamalarda bulunma söz konusu olduğunda, yeterli yazılı belge, tanıklık, inceleme, araştırma gibi kaynakların bulunmaması birçok zorluğu da beraberinde getiriyor. Tartışma ortamının da sınırlılığı birçok konunun netleşmesine olanak vermiyor. Akademik çevrelerin çalışmaları da daha Türk Sinemasıyla ilgili tartışmalara yön vermekten oldukça uzak. Ayrıca Türk Sinemasının bir çeşit kendiliğinden, ortak çabaların bir sonucu olarak deneme yanılma yöntemi içinde biçimlenmesi ve belli bir kuramsal, eleştirel destekten yoksun olması, kısaca kültür çevrelerinin ve sinema yazarlarının ilgi alanı dışında olup bitmesi, şimdilerde yapılacak kimi yorum ve saptamaları desteksiz bırakmaktadır.

okumaya devam et

Telif Hakları

Telif hakları konusunda fikri mülkiyet; ilim ve edebiyat, müzik güzel sanat ve sinema olmak üzere dört ana kategoriden teşekkül eden fikir ve sanat eserleri telif hakları (copyrights) ile patent, marka ve tasarım gibi sinai mülkiyet haklarını kapsayan bir üst kavramdır. Fikri mülkiyet; İngilizcedeki “intellectual property” ve Fransızcadaki “propriete intellectuelle” terimleri için Türkçede bazen “fikri mülkiyet”, bazen de “fikri ve sinai mülkiyet” ya da “fikri, sinai ve ticari mülkiyet” karşılıkları kullanılmaktadır. Bunların anlam ve kapsamları aynıdır.

okumaya devam et

Sinema Akımları

Sinema akımları henüz doğmadan önce Lumier Kardeşler ile başlayan sinemanın sessiz serüveni, sinemaya sesin girişiyle beraber yeni bir anlatım tekniği kazanarak daha geniş kitlelere hitap etmeye başladı. İlk dönem çekilen filmler;gerçeğin olduğu gibi verilmesi mantığı ile çekilirken, ses ve kurgu tekniklerinin sinemaya girişi ile birlikte kurmaca film ile gerçekliğe dayanan anlatı yapısı kırıldı.

okumaya devam et

Ayastefanos Rus Anıtının Yıkılışı

Ayastefanos Rus anıtının yıkılışı konusunda ilk Türk filmi olarak iddia edilen Fuat Uzkınay’ın 14 Kasım 1914’te çektiği filme ilişkin araştırmalarda bugüne dek bu filmin hiç kimse tarafından görülmediği ileri sürülmüş, bu nedenle de bu ilk filmin hiçbir zaman çekilmediği, çekilme aşamasında acemilikten yandığı ve en son olarak da filmin çekildiği, ve sonradan kaybolduğu ya da çalındığı savları ileri sürülmüştü.

okumaya devam et

Sinemada Sansür

Sinemada sansür dediğimizde “Sansür” teriminin sinemaya uygulanışı çoğunlukla iki ayrı uygulamayı birleştirdiğini söyleyebiliriz. Filmdeki siyasal düşünce ifadeleri üzerinde devletin yönettiği kontrol sistemleri; ve film endüstrilerinin filmlerin içeriğinin kendi ulusal kültürlerinin ahlaksal, sosyal ve ideolojik ilkelerine uygunluğunu sağlamak için işlettikleri kendi kendini düzenleme sistemleri.

okumaya devam et

Küreselleşme ve Sinema

Küreselleşme ve Sinema çeşitli boyutlarıyla farklı disiplinler tarafından uzun süredir tartışılan iki kavramdır. Bu tartışmaların neler olduğunu, pek çok bakış açısının kabul ettiği tanımı burada tekrarlamak gerekirse, küreselleşme sosyal, politik, ekonomik ve kültürel bir süreçtir. Bu yazıda küreselleşmeyi bir kitle iletişim aracı, bir sanat dalı ve aynca endüstriyel ve ticari anlamda da güçlü bir sektör olan sinema açısından ele alıp inceleyeceğiz.

okumaya devam et